21 Şubat 2015 Cumartesi

Geri Dönüşüm

                                                                   Geri Dönüşüm


Geri dönmek güzeldir. Kimi zaman ayrıldığın sevgiliye, kimi zaman da ardında bıraktığın çocuksu davranışlarına…


Edebi bir giriş yaptıktan sonra insanlığın geleceği için yapılması zorunlu olan çalışmalardan en önemlisi olan Elektronik Atık konusuna değinmek istedim ilk yazımda. Yedi milyarın üstünde insan bulunan dünyada, elektronik üretimin ve tüketiminin azalmayacağı hatta gün geçtikçe artacağı çok açık bir gerçek. Bu dehşet sayıda üretilen ve görevini başarıyla yerine getiren yani ömrünü dolduran elektronik aletler tabii ki de buhar olup gökyüzünün derinliklerinde kendiliğinden kaybolmayacak. Elektronik aletlerin bilinçli bir şekilde geri dönüştürülmesi gerekiyor ve bunun ne kadar ciddi ve can alıcı bir sorun olduğunu sizlerle paylaşacağım.


Geri Dönüşüm Yönetmeliği

Elektronik atıklarla mücadelede en büyük çalışma 22 Mayıs 2012 tarihinde Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların (AEEE) Kontrolü Yönetmeliği Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte; üretici, tüketici, ithalatçı, belediye ve diğer resmi kurumlar için sorumlulukların çerçevesi belirleniyor.

Elektronik Atıkların Tehlikeleri Nelerdir?

Elektronik atıklar bilinçli bir şekilde geri dönüştürülmezse neler olabileceğini ve aslında insanlığın geleceğinin tehlikeye girdiğini burada ayrıntılı bir şekilde anlatmaya çalışacağım.

Örneğin; monitör ve televizyon tüpleri; yüksek oranlarda kurşun, baryum, fosfor gibi ağır metaller içermektedir. Doğru tekniklerle ve dikkatli bir şekilde işlendiğinde çevre veya sağlık için hiç bir soruna yol açmamaktadır. Gerekli güvenlik önlemlerini almadan yapılan işlemler birinci derecede atığı işleyen kimseler ve işleme ortamındaki toprak ve yer altı suları için tehlikeli yan etkilere yol açmaktadır.


· Bir bilgisayar ekranı ağırlığının %4-6'sı kadar kurşun içeriyor. 10 gram kurşun 25.000 ton toprağı, 200.000 litre suyu kullanılamaz hale getiriyor.
· Bir floresanın içerisinde bulunan cıva 30.000 litre suyu tamamen kullanılamaz hale getiriyor.
· Bir cep telefonu yarı olimpik bir havuz büyüklüğündeki su kütlesinin kirlenmesine sebep oluyor.
· LCD ekranlar cam katmanlarının arasına gömülen sıvı kristallerden oluşuyor ve cıva gibi zehirli maddeler içeriyor.




Bir diğer zararlı işlem ise tehlikeli bileşen ihtiva eden atıkların yakılmasıyla ortaya çıkan halojenli kloridler ve bromidlerdir. Bu bileşenler elektronik atıkların plastik aksamlarında ve kabloların PVC kaplamalarında yanmayı engelleyici özellikleri nedeniyle tercih edilmektedir. Yakıldıkları takdirde dioksin olarak ortaya çıkmakta ve atmosfere yayılmaktadır. Dioksin; Elektrik üretim tesislerinde özellikle tehlikeli atıklar (patlayıcı maddeler, radyoaktif maddeler, akü ve piller) yakıldığı zaman tehlikeli PCDD/F emisyonları daha etkili oluşur. PCDD ve PCDF bileşiklerinin en önemli özellikleri biyolojik, fotolitik, kimyasal olarak bozulmaya dirençli olmaları, besin zincirinin üst seviyesinde yüksek konsantrasyona ulaşmaları ve atmosferik taşının mekanizmaları ile kaynaktan çok uzak mesafelere taşınabilmeleridir. Bunlar çevrede sediment ve organik madde içinde tutunup bağlanabilirler. Bu bileşikler oldukça toksik kimyasallardır ve kanser, hormon kesilmesi, bağışıklık sisteminde düzensizlik gibi ciddi sağlık problemleri yaratabilir. Tolere edilebilen günlük miktar kilogram başına 1 pikogramdır.

Ne kadar da korkutucu değil mi? Ellerimizde tuttuğumuz ve saatlerce konuştuğumuz telefonlar, şu satırları yazarken kullandığım monitör, odamı aydınlatan loş ışıklı gece lambası aslında ne kadar da zararlı olabiliyormuş.


Dünya ve Türkiye Genelindeki Elektronik Atıklar


Exitcom Recycling Genel Müdürü Ilgar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya genelinde elektronik atığın otuz ila elli milyon ton arasında olduğunu ancak bunun iki milyon tonun toplandığını söyledi. Türkiye’de ise resmi verilere göre atık miktarının dört yüz bin ton civarında olduğu ancak bunun beş bin tonunun toplanabildiğini ifade eden Ilgar, Türkiye’de elektronik atık tehlikesinin pek bilinmediğini, bunun dikkat edilmesi gerekilen özel atıklar sınıfında olduğunu vurguladı.


Dünyada e-atığın dağılımı şöyle:

· Monitörler yüzde 10,
· Televizyonlar yüzde 10,
· Bilgisayar, telefon, faks, yazıcı vb. yüzde 15,
· DVD/VCD, CD çalar, radyolar, vb. yüzde 15,
· Buzdolabı yüzde 20,
· Çamaşır makinesi, elektrikli süpürgeler, fırın, klima, kahve makinesi vb. yüzde 30.


Dünyada iki milyar cep telefonu kullanıcısı vardır. Bu kaba bir hesapla iki milyar cep telefonunun üretilip kullanıldığını göstermektedir. 2002 yılında dünyada 17,8 milyon adet monitör katot ışın tüpü (CRT) üretilmiştir.


Dünya çapında gözlemlenen üretim artışı Türkiye’de de yaşanmaktadır. Türkiye’deki elektronik sektörü üretimi para bazında 1991’den 1999’a %9 oranında artarken, bir yıl içinde 1999’dan 2000 yılına %15’lik bir artış göstermiştir.


Elektronik Atıkların Değerlendirilmesi

Fakir ülkelere ihraç edilerek yeniden kullanılması, yakılması, sağlam ve kullanılabilir olanların tekrar kullanımı en yaygın kullanılan geri dönüşüm metotlarıdır. ABD’de sadece e-atıkların ancak %10’u geri dönüştürülmektedir. Bilgisayarların %11 -15’i tekrar kullanılmakta/geri kazanılmaktadır. Gelişmiş ülkelerin büyük bir kısmı tehlikeli e-atıklarını fakir Asya ve Afrika ülkelerine ihraç etmeyi veya bağışlamayı tercih etmektedir.




Örnek vermek gerekirse; elektrikli ve elektronik cihazların vazgeçilmez bir öğesi olan kablolar bünyelerinde plastik, bakır ve alüminyum barındırırlar. Kablolar kullanım ömrünü tamamladıktan sonra üzerindeki plastiği, bakır ve alüminyumu birbirinden ayrılarak ikincil hammadde olarak ekonomiye sunulabilmektedir.


Elektronik atıklar malzeme kazanma tesislerinde önce tekrar kullanım veya satılabilir parçalar için test edilir ve sınıflandırılır. Elektronik atıkların birçok kısmı ikincil malzeme olarak satılmak veya nihai yok edilmek için işlemlerden geçer. Elektronik atıklar içerdikleri metal, cam, plastik ve yeniden kullanılan diğer malzemelerden dolayı değer taşırlar.
Elektronik atıkları geri dönüştürme yolu ile hem milli ekonomiye katkı sağlar, hem de çevreyi korumuş oluruz.


Elektronik Atıklarım Var Ne Yapacağım?

Merak etmeyin bu sorunuza da cevabım var tabii ki. Siz yeter ki isteyin.
Ülkemiz gün geçtikçe büyümekte ve gelişmekte. Türkiye genelinde hemen hemen her şehrimizde belediyelerimiz tarafından elektronik atıklarınız ayağınızdan gelinip alınacağı söyleniyor. Ben İstanbul’da yaşadığım için Kadıköy Belediyesi ile iletişime geçtim. Adresimi verip ve atığımın ne olduğunu belirtip başvurduğumda ayağıma kadar hizmet gelmekte ve elektronik atıklarımızı sistemli bir şekilde toplamaktalar. Belediyelerin dışında özel sektörde de bu işi yapan firmalar var. İnternetten çok kısa bir araştırma yapınca karşınıza çıkıyor. Önemli olan bizim bilinçli olmamız.


Sonuç Olarak…



Doğaya ait canlılar olmamıza rağmen kendimizi doğadan soyutlayan, doğaya hükmetmeye çalışan canlılar haline geldik. Biz akıl sahibi olan insanlar atomu parçaladık, elektriği bulduk, arabayı bulduk, akıllı telefonları bulduk; bulduk bulmasına ama düşünemedik geleceğimizi. Son yıllarda artan kanser hastalığını engelleyemedik. Afrika’da temiz su bulamayan insanlar varken, bir başka yerde ısıtmalı koltuğu ve ısıtmalı direksiyon simidi olan, saatte 250 km hıza ulaşabilen arabalar, her odasında bir gün kalsa bin gün geçirecek saraylar yaptık. Akıl sahibi olan insan düşünmedi her şeyi veren doğanın bir gün bunları geri alacağını. Ben de sizlere diyorum ki; geri dönüşelim, hep birlikte geri dönüşelim ki hırs, zevk, ego uğruna yapılan her şeyi yok edelim. İnsanlığın üstüne düşmüş kara lekeyi hep birlikte silelim.


Geri Dönüşmek Güzeldir.  





                                                                                                  Gökay YILDIRIM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder