Amin Maalouf-Doğu’dan
Uzakta
Günümüzde bizlerin değil ancak yolu ülkemize düşen insanların
da yaşadıkları zorlukları, memleket özlemini, çekilen vicdan azablarını,
yenilmişlik hissini ve çaresizliği anlatıyor Amin Maalouf.
Günümüzde daha da çok farkına
varabildik “Doğu'nun" çektiklerine. Sanki lanetliymiş gibi yıllardır barış
olmayan bu petrol kokan topraklar üzerinde oynanan oyunları, paraya tapan
insanların elini çekmediği, günümüzdeki
sömürgeciliğin yeni şeklinin yaşandığı, üzerinde kirli planlar yapılan
bu topraklara daha da duyarlı hale geldik.
“İnançlarımız, arkadaşlarımız,
bedenimiz, hayat, tarih tarafından ihanete uğramak bizim kaderimiz” Kitabın
karakteri “ADAM”.
Günümüzde yaşadığımız bu duyarlılık,
asırlar boyu hiçbir medeniyete “boyun eğmeyen” Türkiye halkının bataklığa
sürüklenişinin ad değiştirmiş hali midir?
Amin Maalouf, benim tabirimle doğu
sosyoloğu yine en güzel şekilde anlatmış yaşananları.
Kitabın öyküsü Lübnan’da çıkan savaş
dolayısıyla farklı ülkelere dağılan dostların yıllar sonra bir arkadaşını
kaybetmesi sonucunda, yine eskisi gibi kendi topraklarında toplanıp bir araya
gelme fikrinden ilerliyor. Bu süreç doğrultusunda savaştan etkilenen
karakterlerin her birinin dünyasına teker teker giriyor yazar. Hemde en ince
ayrıntısına kadar. Karakterlerin yaşadıkları hayat hikayelerini, duygularını, “fikirlerini”
en gerçekçi ve doğru şekilde yansıtıyor Amin Maalouf.
Eski dostların topraklarına
döndüklerinde yaşadıkları evin, oyun oynadıkları o boş ancak ağaç dolu arazinin
yerle bir oluşunun insanda yarattığı üzüntüyü ve karakterlerin içten içe
yıkılışını hissettiriyor yazar.
Ölen masum çocuklar, akan kanlar, yıkılan
aileler, biten hayatlar, mahvedilmiş doğa, bitmiş merhamet, katledilmiş
İNSANLIK
HALA DOYMADINIZ MI?
Gökay YILDIRIM