Hayvan Çiftliği- George Orwell
Kitabın ilk sayfaları tamamen bir
masaldan ibaretmiş gibi geliyor okuyucuya. Hayvan Çiftliği’nde yaşanan hikaye
tamamen kurgu olarak hazırlanmış. Ancak vermek istedikleri mesajlar ve gün
yüzüne çıkarılan gerçekler ne yazık ki kurgudan ibaret değil. Kitabın hikayesi
ilerleyen sayfalarda da masal havasında ve mantığında ilerliyor.
Bu kitabı okurken, verilen bir çok
mesajda ülkece kendi içinde olduğumuz durumu açık açık gördüm. Hatta sahne
sahne zihnimde bizlere yapılanları canlandırdım. İşin bu kadar ileri gitmesinin
elimizde olmaması, ya da bir şeyler yapılmamış olmasının verdiği acı ve üzüntü
duygusu eşlik etti hikayenin devamını okurken.
Hikayenin içinde ki yönetilen hayvanlardan
olan bizlerin ne kadar unutkan olduğunu sanki görmüş yazar. Yaşadığımız onlarca
can kaybı, haksızlık ve daha nicelerini günümüzde hatırlayamaz olmamız orada ki
koyunlardan farklı yapmıyor bizleri.
Hikayeyi okurken çok kez yaşanan
olayları, yapılan adaletsizlikLERİ, yönetimin refah ve keyif içinde gününü gün
ederken topluma hizmet ettikleri gösterişinin aynısını anlatmış yazar. Hatta bu yazıyı yazarken duyduğum “ Yarın Terör
Alarmı VARMIŞ” haberinden sonraki gelen açıklamaları bile yazar açık açık
anlatmış kitabında. Bu açıklamalar utanmaz ve umursamazca “Güvenlik Açığımız
Yok” şeklinde olmuş ve olacaktır.
O çiftlikte ki hayvanların her biri ülkede
ki farklı bir toplumun kesimini temsil etmektedir. Bir kısmı yöneticilerinin
dediklerinden çıkmayan ancak düşünme mekanizmaları tamamen çökenler. Bir kısmı
ise yaptırımların yanlış olduğunu anımsayan ve anlayan ancak yapılan
açıklamalar ve baskılar sonucu susmak zorunda kalanlar. Bir kısmı susmayıp
itiraz edenler ancak büyük bir hile ve sihirbazlıkla hain ilan edilenler.
Bu kitapta bir dediği bir dediğini
çıkar savaşları için tutmayan insanların yaptıkları ve yapacakları da bilinmiş.
Günümüzde çokça örneğini gördüğümüz yalanların, sözlerden dönmelerin ve bunları
kılıfına muhteşem bir şekilde uydurulacağı da yazılmış.
Bu kitabı okuyun, çünkü yazar
önceden yaşanacakları bilmiş, aynı bir kahin gibi. Ya da kuralları önceden
yazılmış bir senaryonun içinde miyiz? Ona da siz karar verin.
George Orwell tam bir Kahin mi ?
Yoksa kuralları önceden çizilmiş,
silinip silinip tekrar başa dönen bir kısır döngünün içinde miyiz?
Siz karar
verin.
Gökay YILDIRIM